TSK Komuta Kademesi ile Erdoğan’ın Esrarengiz Buluşması…

Bugüne kadar 15 Temmuz öncesinde Hulusi Akar’ın kamuoyundan saklayıp daha sonra açığa çıkmış sorgulanması gereken buluşmaları tespit edilmişti.
Bunlardan biri Hulusi Akar ve Tayyip Erdoğan’ın Abdullah Gül ziyaretiydi. 15 Temmuz’dan 2 ya da 3 hafta öncesi günlerden cumartesi, saat 22.00 civarı Abdullah Gül’ün Ayazağa’daki ofisine sivil ve korumasız olarak gelen Erdoğan ve dönemin Genelkurmay Başkanı, şimdiki Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın üçlü görüşmesi sabaha karşı saat 02.00’ye kadar sürmüştü. (

YÜKSEL AKKALE

Bugüne kadar 15 Temmuz öncesinde Hulusi Akar’ın kamuoyundan saklayıp daha sonra açığa çıkmış sorgulanması gereken buluşmaları tespit edilmişti.

Bunlardan biri Hulusi Akar ve Tayyip Erdoğan’ın Abdullah Gül ziyaretiydi. 15 Temmuz’dan 2 ya da 3 hafta öncesi günlerden cumartesi, saat 22.00 civarı Abdullah Gül’ün Ayazağa’daki ofisine sivil ve korumasız olarak gelen Erdoğan ve dönemin Genelkurmay Başkanı, şimdiki Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın üçlü görüşmesi sabaha karşı saat 02.00’ye kadar sürmüştü.(1) (2)

Diğer buluşma 14 Temmuz günü Özel Kuvvetler Komutanlığında yine gece yarılarına kadar süren Akar Fidan buluşması. 15 Temmuz’dan bir gün önce Hulusi Akar ve Hakan Fidan arasında 6 saat süren bir sır buluşma gerçekleştiği duruşmalar başlayınca ortaya çıkmıştı.(3) Akar ilk ifadesinde de 15 Temmuz’da Fidan ile Karargahta yaptığı görüşmeyi saklamayı tercih etmişti.

Akar’ın Kamuoyundan saklayarak resmi kayıtlardan çıkarmak istediği AKP milletvekili Şirin Ünal ile buluşması da 15 Temmuz günü gerçekleşmişti. Yine kamuoyu bu buluşmayı Akardan değil iddianamede yer alan Yüzbaşı Oktay Felekoğlu’nun ifadesinden, Şirin Ünal’ın MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile görüşmesinden önce, Karargâha geldiğini öğrenmişti. (4)

TSK Komuta kademesinin tekmili bir yerde Erdoğan’la yaptığı esrarengiz buluşmalardan biri de Haziran 2016 Ayının ilk haftasında Aksaz askeri tatil kampının gözlerden uzak özel köşkünde gerçekleşti. Bu toplantı, katılanların resmî programlarında olmadığı gibi kayıtlara da hiç girmedi. Gelelim ayrıntılara; 2016 yılı 31 Mayıs günü gerçekleşen Efes tatbikatının seçkin gözlemci gününden sonra, TSK Komuta heyeti,

Org. Hulusi Akar,

Org. Salih Zeki Çolak,

Org. Bülent Bostanoğlu

Org. Abidin Ünal,

Org. Galip Mendi,

Aksaz kampında ilginç bir şekilde 2 gün konakladı. Bu süre zarfında kampa eşlerini getirmeden 2 gün tatil(!) yaptılar. Tatilin(!) son günü akşam saatlerinde Aksaz kampının uzak bir bölgesinde yer alan sadece generallerin kaldığı, helikopter iniş ve kalkışları için de müsait olan bölgedeki köşk ismi verilen yerde;

Tayyip Erdoğan,

Hulusi Akar, 

4 Kuvvet Komutanı ve bir Tuğamiral, daha önceden programlarında olmayan ve resmiyette tatilde göründükleri bir zamanda, başka kimsenin haberi olmadan esrarengiz bir toplantı icra ettiler. Erdoğan’ın helikopterle Aksaz’a geldiği toplantıya, söz konusu Amiral de aynı gün geldi.

TSK’nın işleyişi gereği Kuvvet Komutanlarının katıldıkları toplantılarda, katılımcılar dışında her zaman özel sekreter veya emir subayı mutlaka yer alır ve not alır. Toplantı sonunda aldığı notları Komutana arz eder. Kuvvet Komutanı da alınan notlardan uygun gördüklerini direktif olarak Karargahının Kurmay Başkanına verir. Kurmay Başkanı da ilgili başkanlıkları görevlendirerek emir, talimat, proje olarak Komutan direktiflerinin yerine getirilmesini sağlar. İlginçtir, hiçbirinin ne özel sekreteri ne de emir subayı bu toplantıya alınmadı. Ama o gün için sıradan bir Tuğamiral oradaydı.


Tuğamiral kim miydi?

Evet bildiniz o Tuğamiral, servis ömrü bitince 2020 yılında kapı önüne koyulan Cihat Yaycı’dan başkası değildi. Ayrıca çok çok saklı tutulan bu toplantıya Erdoğan ve Cihat Yaycının katıldığını o gün sadece birkaç kişi biliyordu.

Hadi Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları diyelim akıllarına esti Erdoğan’la tatil anılarını paylaşmak için kimseye haber vermeden esrarengiz bir şekilde toplandılar. Bir Cumhurbaşkanı ile, askerlik hayatı boyunca bir araya gelme ihtimali neredeyse sıfır olan Tuğamiral rütbesindeki bir kişinin, özel sekreter ve emir subaylarının dahi katılmadığı bir toplantıya katılmasını anlamak çok zor olurdu, eğer 15 Temmuz’u ve sonrasını yaşamasaydık.

Bazen Kuvvet Komutanları seviyesindeki bir toplantıya General seviyesinde not tutacak veya koordine edecek birisi de alınır ve toplantı sonunda o notlar paralelinde emir ve direktifler yayınlanır. Ancak bu toplantıya not tutacak kimse de alınmadı. İşin ilginç yanı, Cihat Yaycı’nın üstü olan iki tane karacı General var, Harp Akademileri Kurmay Başkanı Tümgeneral Nevzat Taşdeler ve Harp Akademileri Komutanı Korgeneral Tahir Bekiroğlu, usulen onların da orada olması gerekirdi. Netice de Cihat Yaycı’nın sıralı amirleri oluyor kendileri, ama onlar da bu buluşmada yoktu.

Peki TSK komuta kademesinin başka zaman yaptığı üst seviye toplantılara, mesela YAŞ gibi, Kuvvet Komutanları dışında kimler katılır? Toplantının özelliğine bağlı olarak ya Harekât ya da Personel Başkanı eşlik eder. YAŞ toplantılarına Personel Başkanı, MGK toplantılarına ise Harekât Başkanı katılır. Toplantı notlarını özel sekreter/özel kalem veya ilgili Generaller tutar.  Zaten, böyle üst düzey önemli toplantılar, tatil kampında yapılmaz, adı üstünde askeri tatil kampı. Aksaz’daki General misafirlerin kullandığı köşk gözden uzak ve dikkat çekmemek için özellikle tercih edilmiş bir yer. Üstelik seçkin gözlemci gününden sonra bu şekilde bir toplantı daha önceki yıllarda hiç yapılmamıştır.

Ayrıca Aksaz’daki bu buluşmaya, Başbakan Binali Yıldırım’ın bile dahil edilmemesi oldukça ilginç. Yıldırımın 15 Temmuz kumpasını, Anadolu Ajansındaki toplantıda neden “hiç hoşuna gitmeyen proje” olarak tanımladığı buradan belli oluyor aslında. 15 Temmuz’a giden yolda muhtemelen projeye dahil olmadığı için kovulan Ahmet Davutoğlu’nun yerine getirilen Binali Yıldırım’ı sürekli kenarda tutup hazırlıklara pek fazla dahil etmedikleri anlaşılıyor.

Aksaz’daki bu esrarengiz toplantı 15 Temmuz öncesinde, baş aktörlerin hep birlikte görüldükleri bugüne kadar ortaya çıkmış son genel toplantı olarak göze çarpıyor. Burada, o zamana kadar kendi aralarında ikili olarak ya da Hulusi Akar aracılığıyla yaptıkları hazırlıkların son koordinasyonunu yaptıkları anlaşılıyor. 15 Temmuz’a bu kadar koordineli bir şekilde hazırlık yapan askeri ve sivil aktörler, o gün geldiğinde Sincan’dan tren de kaldırır, kum yüklü kamyonları hazır olarak da bekletir, köprüye cihatçı da gönderir, keskin nişancı da yerleştirir.

Ayrıca Düğün sahibi Muharip Hava Kuvveti Komutanı Korgeneral Mehmet Şanver Abidin Ünal’a “Komutanım ben Kadıoğlu Generali uçuş yasağını takip etsin diye Eskişehir’e gönderdim müsade ederseniz ona bir uçak planlayacağım” dediğinde de Abidin Ünal: “Şanver bu aşamada Kadıoğlunun Eskişehir’e kadar gitmesine gerek yok çağır geri gelsin” der. Şanver generalin de dediği gibi bundan biz (15 Temmuz öncesi esrarengiz buluşmalar yapan) Abidin Ünal’ın duruma vakıf olduğunu anlıyoruz.

Hulusi Akar’ın Erdoğan’ın direktifi üzerine Hakan Fidan’la birlikte yazdığı senaryoyu, Kuvvet Komutanları ile TSK’yı tuzaklayarak, kendisini perdelemekle görevli Mehmet Dişli aracılığıyla icra ettiği kanlı bir tiyatro olan 15 Temmuz’un başlığını “KUMPAS” olarak koyduğunuzda bütün taşlar yerine oturur ve cevapsız sorulardan kurtulabilirsiniz! 

Kaynakça:

  1. https://www.ahmetdonmez.net/erdogan-gul-ve-akar-15-temmuzdan-once-gece-yarisi-gizlice-ne-gorustu/
  2. (https://artigercek.com/yazarlar/ahmetnesin/erdogan-yargilanirsa-gul-erdogan-ve-akar-la-olan-sir-gorusmeyi-aciklar)
  3. https://odatv4.com/hulusi-akar-ve-hakan-fidan-darbeden-bir-gun-once-neredeydi-2702171200.html
  4. https://www.hurriyet.com.tr/gundem/15-temmuz-ziyareti-iddianamede-40440718

YÜKSEL AKKALE

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *