Semih Terzi’nin Telefonuna Sahte İletişim Kayıtları mı Yüklendi? Mahkeme İşkence ile elde Edilen Delilleri mi Kullandı?
Gerekçeli kararda mahkûmiyet kararlarına ilişkin en önemli delil olarak gösterilen Semih Terzi’nin Asus marka cep telefonuna ilişkin imaj alma işlemi 21 Kasım 2016 saat 13:45 itibarıyla yapılmıştır. Emniyet siber suçlar biriminin raporundaki iddiaya göre telefonda bazı konuşma ve mesajlaşma programları aracılığıyla darbenin sevk ve idare edildiğine dair mesajlaşmalar bulunmaktadır. Aynı zamanda raporda; telefon ele geçtikten sonra ve özel kuvvetler komutanlığı henüz telefonu teslim etmemişken bazı mesaj kayıtlarında değişiklikler yapıldığına dair ve sahte delil ihtimalini güçlendiren bilgiler de yer almıştır.
Semih Terzi’nin cep telefonu incelemesine ilişkin bazı tespitler
- Haberci adlı mesajlaşma programındaki 15 adet mesajlaşma içeriğine ilişkin belgeler 28-29 Temmuz 2016 tarih aralığında değiştirilmiştir.
- Haberci isimli mesajlaşma programındaki 30 adet mesajlaşma içeriğine ilişkin txt dosyaları 29 Temmuz 2016 tarihinde değiştirilmiştir.
- 20 Temmuz 2016 tarihinde Celal Koca adıyla kayıtlı cep telefonu ve 0553 612 54 60 numaralı cep telefonu aranmıştır.
Bu ifadelerden de anlaşılacağı gibi söz konusu cep telefonu, henüz savcılığa teslim edilmeden önce özel kuvvetler komutanlığında değiştirilmiş ve sahte kayıtların oluşturulduğuna dair kuvvetli bir şüphe oluşmuştur. Anayasa mahkemesinin 2014 yılında Balyoz Davası sanıklarına verdiği hak ihlali kararında ”Başvurucular somut davada, bir gazeteci tarafından Cumhuriyet Savcılığına teslim edilen 11, 16 ve 17 nolu CD’ler ile Gölcük Donanma Komutanlığında bulunan 5 nolu harddisk ve Eskişehir’de bir sanığın evinde bulunan flash bellekte yer alan dijital verilerin sahte olarak oluşturulduklarını, bu verilerde pek çok manipülasyon yapıldığını, …. ileri sürmüşlerdir. Başvurucuların, esas olarak sanıklardan elde edilmemiş, Türk Silahlı Kuvvetlerinde bulunan bir bilgisayarda hazırlandığı kanıtlanamamış, zaman, mekân ve muhteva çelişkileri bulunan ve bu sebeple esas itibariyle sahte olarak oluşturulmuş dijital belgelere dayanarak suçlandıkları yolundaki savunmalarına karşı Mahkemenin gerekçelerinin makul, başka bir deyişle yeterince açık ve yeterli olup olmadığının tespiti için başvurucular tarafından sunulan bilirkişi raporları ve uzman mütalaalarının denetlenebilir, makul yanıtının verilmesi gerekir” ifadeleri yer almıştır.
Bu çerçevede Semih Terzi’ye ait cep telefonu hakkında, yargılamalar sırasında gündeme getirilen ve ciddi kanıtlara dayanan sahte kayıt iddiaları, mahkemece dikkate alınmamıştır. Mahkeme silahların eşitliği ilkesi ve sanıkların talepleri çerçevesinde, diğer telefonların incelenmesi, inceleme sonuçlarına göre çapraz kontrollerin yapılması, farklı bilirkişilere inceleme yaptırılması gibi hususları dikkate almayarak sahte delil şüphesini kuvvetlendirmiş ve adil yargılama ilkesini ihlal etmiştir. Dava dosyasında birkaç sanığın telefon arama ve mesaj kayıtları bulunsa da, Semih Terzi’nin cep telefonu incelemesi dışında davaya konu hiçbir cep telefonun inceleme raporu bulunmamaktadır. Mevcut haliyle mahkemenin mahkûmiyetlere dayanak yaptığı Semih Terzi cep telefonu kayıtlarının evrensel hukuk ilkeleri karşısındaki değeri sadece bir kâğıt parçası kadardır.
AİHS adil yargılanma kriterlerine göre sanık dışında birinden elde edilmiş olsa bile, işkenceyle elde edilen delillerin adil yargılamanın ruhuna zarar vereceğini ve asla kullanılamayacağını daha önce ifade etmiştik. İşkenceci varlıklar için tarihe bir ibret vesikası olacak aşağıdaki fotoğrafın durumu anlattığı koşullarda alınan Yarbay Levent Türkkan’ın ifadesi, gerekçeli kararın ”Darbe Teşebbüsü ve Örgüt Arasındaki Bağlantı” başlıklı bölümünde delil olarak yer almıştır. Bu durum, insanlık dışı kanıtlarla sanıkları zan altında bırakmanın ötesinde işkence suçunu meşrulaştırma açısından günü geldiğinde altında imzası olan herkesin başını ağrıtacaktır. Kaldı ki Yarbay Levent Türkkan bu ifadesini mahkemede reddetmiş ve son savunmasında ”işkence altında alınan ifadeyi esas alacaksanız, yanına dünyaya mal olan o resmimi de iliştirin. Hulusi Akar’ın yalan ve uydurma ifadesini esas alacaksanız da yanına Emekli Orgeneral Hulusi Akar mahkemeye gelip, emir subayı ile yüzleşemedi notunu iliştirin. Beni tarihe mal ettiniz. Tarihe mal olmuş kişileri de ancak tarih yargılar. ” ifadelerini kullanmıştır.
Aynı kapsamda gerekçeli kararın ”Darbe Teşebbüsü ve Örgüt Arasındaki Bağlantı” başlıklı bölümünde, Yarbay Arif Kalkan, Yarbay Gökhan Eski ve Binbaşı Erdal Karlıdağ tarafından baskı ve yönlendirmeyle verdikleri beyan olunan ve mahkemede reddettikleri ifadeleri de kanıt olarak kullanılmıştır.
Adil Yargının Ölümü : Semih Terzi ve Özel Kuvvetler Timi Dosyası