Semih Terzi Kimdir? 15 Temmuz Günü Alarm Saatine Kadar Ne Yapıyordu? Darbeye Yönelik Emir Verdi mi?

DİLAVER DERVİŞ

Semih Terzi Tuğgeneral rütbesiyle Özel Kuvvetler Komutanlığı 1. Özel Kuvvet Tugay Komutanı görevini yürütmekteydi. Parlak bir görev geçmişi olan Terzi, Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü, MAK Alay Komutanlığı gibi kritik görevler yürütmüştür. 1’inci sıradan Tuğgeneralliğe terfi eden Semih Terzi, IŞİD ve YPG’ ye karşı yürütülen operasyonlarda öne çıkan isimlerdendir. Tanık olarak ifade veren ve Zekai Aksakallı’nın emriyle hareket eden Tim Komutanı Yüzbaşı Ahmet Kemal Yılmaz tarafından bile ‘arayıpta bulamayacağın komutandı’ şeklinde tarif edilen Terzi, astları tarafından sevilen bir kişiydi. 15 Temmuz günü sabah saat 04.00’te mesaiye başlayan Terzi, sabah saat 05.30’da devir teslim töreni için Irak’a geçmiş ve akşam saatlerine kadar Irak’ta kalmıştı. Akşamda Silopi kışlasındaki devir teslim için Irak’tan dönmüş ve 18.00 civarı mesaisini bitirmişti. Darbe girişimi iddialarının ÖKK Komutanlığı boyutu Semih Terzi’nin şahsıyla bütünleştiğinden davanın baş aktörlerindendir.

Darbeye yönelik emir verdi mi?

Askeri darbe girişimlerini kanunsuz bir harekât veya operasyon şeklinde tanımlayabiliriz. Yani darbe faaliyeti özü itibariyle kanunsuzdur ve anayasal sisteme karşıdır. Ancak böyle bile olsa bir harekât planına veya operasyon planına ihtiyaç duyulmaktadır. Tarihteki birçok örnekte bunu görebiliriz. 15 Temmuz olayları için makro bazda böyle bir harekât planına rastlanmadığı gibi Semih Terzi ve Tim’e ait mikro bazda bir operasyon planı da bulunmamaktadır.

Yine Semih Terzi’nin darbe niyetiyle hareket ettiğini varsayarak bir değerlendirme yapalım. En seçkin birlikte yıllarca tecrübe edinmiş bir askerin darbe kapsamında bir operasyona çıkarken hiç kimseye bir şey söylememesi ve planlama yapmaması hem olağan akışa uygun değildir hem de başarısız sonuçlanacak bir operasyon anlamına gelmektedir. Darbe niyetiyle bir timle yola çıkarken; “öncelikle TSK’dan gelen bir sıkıyönetim emri var, bu gerekçelerle TSK yönetime el koydu, bize de verilen görev budur, operasyon şu şekilde icra edilecektir v.s.” gibi bir bilgilendirmeye ihtiyaç vardır. Bu bilgilendirme, bir darbecinin yapacağı operasyonun başarısı ve yola çıktığı insanların destek verip vermeyeceğini anlaması bakımından hayati önemdedir. Peki, durum böyle mi bakalım. Semih Terzi’nin alarm vermesinden, vurulduğu ana kadar verdiği hiçbir kanunsuz emir ve darbe operasyonuna ilişkin bir planlaması yoktur. Kendi ifadelerine de yansıyan şekliyle Semih Terzi, karmaşa ortamında Özel Kuvvetler Komutanlığına vekalet görevi verilen, ne olduğunu anlamaya çalışan ve bu görevi devralmaya giderken tedbir olarak yanına personelini alan bir profil görünümündedir. Aşağıda vermiş olduğu emirlerden bazı örnekler sunulmuştur. Ayrıca bu örnekler dışındaki ifadelerde de kanunsuz emir verilmediğine dair sanık ve tanıklar ittifak halindedir.

Albay Altan Bora alarm ile ilgili ne olduğunu sorduğunda, Genelkurmayın bize ihtiyacı var demiştir.

Tanık olarak ifade veren ve Zekai Aksakallı’nın emriyle hareket eden Ahmet Kemal Yılmaz bile, bize verdiği hukuksuz bir emir yok demiştir.

Fatih Şahin de hukuksuz bir emir almadığını ifade ederken, Semih Terzi’nin ”kalkışma eylemini gerçekleştirenlerin müdahalesiyle karşılaşabiliriz” dediğini de belirtmektedir.

Mehmet Ali Çelik ise darbeci birinin özellikli emirler vermesi gerektiğini, teyakkuz halinde olması gerektiğini ama Semih Terzi’de böyle bir halin bulunmadığını vurgulamaktadır.