Marmaris’in Anahtarı: Olay-Zaman Çizelgesi – 2

BAYBARS ZENGİN

Tüm işaretler devletin hassas bir kurumunu gösteriyor!

Önceki yazıda Erdoğan’ın 15 Temmuz gecesi Marmaris’te kaldığı villadan ayrıldığı zamanın, resmi söylemde olduğu gibi 01.15’te değil, 23.30 civarında olduğunu, Cumhurbaşkanlığı koruma polislerinin de arasında olduğu tanık ifadelerine ve belgelere dayanarak ortaya koymuştuk. Sonra da iki önemli soru yöneltmiştik.

Gerçekler neden gizleniyor?

Erdoğan’ın olay-sıra zaman çizelgesi neden dürüst ve şeffaf şekilde kamuoyu ile paylaşılmıyor?

Bu soruların cevabı Erdoğan ayrıldıktan sonra Marmaris’te yaşanan ve iki polisin hayatına mal olan olaylarda gizli.

Dedektif romanlarında ve filmlerinde cinayet senaryolarıyla sık karşılaşılır. Romanın veya filmin sonunu tahmin etmek başlangıçta hiç te kolay değildir. Çoğunlukla cinayet oldukça karmaşıktır, ipuçları ve deliller azdır. Olaydan hemen sonra birileri acilen suçlanır ama dedektif olayın peşini bırakmaz. Eldeki kısıtlı verilere ve ipuçlarına başkalarının düşünemediği bir açıdan bakar. Olayların görünen değil, görünmeyen yüzüne bakar, incelemesini giderek derinleştirir ve sonunda herkesin göremediği gerçeklere ulaşır. 

Marmaris’te yaşananlar yukarıda bahsedilen dedektif senaryolarına pek de uymuyor. Çünkü, elde olan deliller çok fazla ve cinayetlerin faillerini apaçık gösteriyor. Sonra, yaşanan olayların detaylarını, kimin ne zaman ne yaptığını anlayabilmek için bir dedektif gibi yeni bağlantılar kurmaya gerek yok. Dava dosyasındaki tanık ifadeleri, kamera kayıtları, raporlar ve maddi deliller yan yana konulduğunda yaşananlar tüm açıklığıyla ortaya çıkıyor.

Marmaris’te olanlar “çözülmeyi” değil “görülmeyi” bekliyor.

Evet, sadece görülmeyi bekliyor. Çünkü mahkeme dosyasındaki delillere göre yaşananları sıraya dizdiğimizde Marmaris’te iki polisimizi kimin şehit ettiği hemen anlaşılıyor. İlk yazımda da ifade etmiştim. 15 Temmuz’da Marmaris’te ne yaşandığının cevabını, oluşturulacak basit bir olay-zaman çizelgesi veriyor.

Bu yazıda, Marmaris’teki olaylarda hayatını kaybeden iki polis memurundan biri olan, Cumhurbaşkanlığı koruma polisi Mehmet Çetin cinayetini konu edineceğiz. Konuyu olabildiğince açık şekilde ve tamamen Marmaris mahkemesinin resmî belgelere dayanarak açıklayacağım. Şehit polisimizin fotoğrafı aşağıda. Yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.

Bildergebnis für mehmet çetin cumhurbaşkanlığı koruma

Bu yazı üç bölümden oluşuyor. Önce Marmaris’e Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş komutasında gelen askerlerin olay-zaman çizelgesini çıkaracağız. İkinci bölümde Erdoğan’ın koruma polisi Mehmet Çetin’in o gece hangi saatte, kim tarafından, ne şekilde şehit edildiğine bakacağız. Sonunda tüm işaretlerin devletin hassas bir kurumunu gösterdiğini ortaya koyacağız.

BİRİNCİ BÖLÜM: ASKERLERİN OLAY-ZAMAN ÇİZELGESİ

Önce askerlerin olay-zaman çizelgesini iddianameye ve gerekçeli karara bakarak ortaya koyalım. O gece üç helikopter içinde (bir Sikorsky İstanbul, Sancaktepe’deki 4. Kara Havacılık Alay Komutanlığından ve iki Cougar İzmir, Gaziemir’deki 3. Kara Havacılık Alay Komutanlığından) Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş ve Binbaşı Şükrü Seymen komutasındaki, pilotlar ve uçuş teknisyenleri de dahil 37 asker, 16 Temmuz 02.15 sularında İzmir, Çiğli’deki 2. Ana Jet Üs Komutanlığından Marmaris’e hareket etti. Aşağıda, Marmaris mahkemesinin gerekçeli kararı anlatıyor.

Marmaris için havalanan 3 helikopter alçaktan uçsalar da uçuş boyunca zaman zaman Hava Kuvvetleri radarları tarafından takip edilebildi. Aşağıdaki Marmaris iddianamesinde de belirtildiği gibi, helikopterler 03.20 civarında Erdoğan’ın kaldığı villanın içinde olduğu Grand Yazıcı Club Turban oteli bölgesine ulaştı.

Sönmezateş komutasındaki helikopterler, askerleri, Grand Yazıcı Club Turban otelinin yaklaşık 550 metre uzağındaki Casa De Maris Otelinin arkasında kalan bahçeye yere temas ederek indirdiler. Aşağıda, askerlerin helikopterlerinin iniş yaptığı yerden Erdoğan’ın kaldığı villaya olan mesafe görülüyor. Askerlerin helikopterlerle indirildiği yer en yukarıda. Erdoğan’ın kaldığı villa fotoğrafın en altında. 

O gece Casa De Maris otelinde kalan bir müşteri helikopterlerin otelin arkasındaki bahçeye inişlerini ve askerlerin ilk hareketlerini kaydetti ve mahkemeye teslim etti. Görüntü aşağıda.

3 Helikopterden toplam 23 asker indirildi. Askerlerin indiğini gören bazı vatandaşlar onlara doğru koşuşturdular. Askerler vatandaşların yanlarına gelmemesi için havaya ateş ederek onları ikaz ettiler. Askerler havaya ateş açınca vatandaşlar dağıldılar. Bunun da görüntüsü var.

Gerekçeli kararda bu olay askerlerin ağzından ayrıntılı şekilde anlatılıyor.

Yukarıdaki ifadede dikkatinizi çekmiştir. Askerler kendilerini getiren helikopterlerin tekerleklerinin yere temas ettiklerini, aşağıya iple iniş yapmadıklarını özellikle vurguluyorlar. Bunun önemli bir sebebi var. Askerlerden yaklaşık üç saat önce gelen ve polisleri şehit eden esrarengiz timin elamanları helikopterden iple indiriliyor. Bu konuyu ikinci bölümde inceleyeceğiz.

Askerler indikten sonra topluca sahil yoluna yöneldiler ve bu yoldan Erdoğan’ın kaldığı villa bölgesine yürüdüler. Bu yürüyüşün yapıldığı yol aşağıda. Önce askerlerin yürüdükleri sahil yolunun fotoğrafına bakıyoruz. Sağdaki otel Casa De Maris. Önündeki toprak alan askerlerin helikopterlerden indirildikleri yer. Önümüzde uzanan sahil yolu askerlerin Erdoğan’ın villasına yürüyerek gidip tekrar bu noktaya döndükleri yol.

Askerler bu yolda yürürlerken bu yol üzerindeki kafenin güvenlik kamerasının açısına giriyorlar.  Kamera askerlerin geçiş zamanını da kaydediyor. Saat 03.38. Askerler daha herhangi bir polisle karşılaşmadılar. Yürüyüş halindeler.

Askerler Erdoğan’ın yaklaşık dört saat önce ayrıldığı villa bölgesine yaklaşık 03.45 civarında ulaştılar. Erdoğan 23.30’da ayrılmasına rağmen koruma polislerinin çoğunluğu bulundukları yerden ayrılmadılar. Askerler, Erdoğan’ın kaldığı villanın yanındaki küçük villalarda mevzilenmiş, askerleri öldürmek için bekleyen 20’den fazla Cumhurbaşkanlığı koruma polisiyle karşılaştılar. Askerler gelmeden önce valizlerinden uzun namlulu silahlarını çıkartan ve hazır bekleyen koruma polisleriyle.

Polisler hazırlıklı olsa da askerler daha eğitimli ve donanımlı oldukları için herhangi bir ölüm veya yaralanmanın olmadığı çok kısa bir çatışmanın ardından tüm polisleri teslim aldılar. 

Buraya kadar askerlerin olay-zaman çizelgesini çıkaralım.

02.15 İzmir Çiğli’den üç helikopterle hareket

03.20 Marmaris’te Casa De Maris Otelinin arkasındaki bahçeye iniş

03.45 Erdoğan’ın korumalarıyla karşılaşma ve kısa çatışma

03.50 Polislerin teslim olması

Askerler polislere Erdoğan’ın yerini sordular. Ayrıldığı cevabını aldılar. Askerler Erdoğan’ın ayrıldığından emin olunca geriye dönmeye ve helikopterlerle Marmaris’ten ayrılmaya karar verdiler. Bu yüzden, yine toplu halde geldikleri sahil yolunu takip ederek helikopterlerden indirildikleri Casa De Maris Oteline doğru yürüdüler. Bu yürüyüşün de görüntüsü var.

Burada bir parantez açarak şunu ifade edelim.

O gece daha Türkiye’de ne olduğu dahi belli değilken, saat 22.00’den itibaren İzmir, Muğla ve Antalya’da hazırlanan onlarca özel harekât polisi, Erdoğan’a suikast yapılacak denilerek karayoluyla Marmaris’e gönderdiler ve 02.30 sularından itibaren ilçeye ulaşmaya başladılar. Farklı illerden Marmaris’e gönderilen özel harekât polislerinin ifadelerinden, Türkiye’de ve Marmaris’te o gece yaşanacakların Emniyet teşkilatındaki ve Polis Özel Harekattaki bazı yöneticiler tarafından önceden bilindiği net olarak görülüyor. Aşağıda bu ifadelerden birisi var. İzmir’de görevli özel harekât polisi Faruk İnce, daha darbe açıklanmamışken Erdoğan’a suikast yapılacak denilerek bizi Marmaris’e gönderdiler diyor.

Erdoğan’a saldırı yapılmasını önlemek için Marmaris’e gönderilen özel harekât timlerinin bu kadar acil bir durumda neden helikopterlerle değil de kara yolundan gönderildiği bu yazının ikinci bölümünde anlaşılacak. 

Marmaris’te yaşanacaklara geri dönecek olursak, askerler helikopterlerle buluşarak Marmaris’ten ayrılmak üzere yine sahil yolundan Casa De Maris Oteline doğru toplu şekilde yürüdüler. 04.20 civarında Casa De Maris Oteli önündeki yola geldiklerinde önceden gizlenerek kendilerini bekleyen çok fazla sayıda özel harekât polisinin ve diğer polislerin yoğun ateşiyle karşılaştılar. Casa De Maris Otelinin giriş kapısındaki kameranın görüntüsü aşağıda.

O gece askerler ikinci kez pusuya düşürülerek öldürülmek istendi.

Karşılarındakiler özel harekât polisleri de olsa onlara göre daha eğitimli ve donanımlı olan askerler isteselerdi polisleri öldürebilirlerdi. Ancak ısrarla çatışmadan kaçındılar ve havaya ateş açarak polisleri caydırmaya çalıştılar. Yukarıdaki görüntüde askerlerin kendilerine ateş açan polislere zarar vermemek için havaya ateş açtıkları fark ediliyor. 

Askerler, polisler yoğun ateşe devam edince çatışmayı sonlandırmak için Casa De Maris otele girerek alt kattaki yemekhaneye indiler. Kendilerini öldürmek isteyen polisleri rahatlıkla öldürerek bertaraf edebilecekken, onlara zarar vermemek için otele girerek içeride kapana kısılmayı göze aldılar.

Dışarıdaki polisler bu sefer otele ateş açmaya başladılar. Sadece askerlerin olduğu alt kata değil otelin üst katlarına da ateş ettiler, otelde bulunan turistleri hedef aldılar. Çatışma sonrası çekilen bu fotoğrafta, polislerin açtıkları atış sonucunda otelin en üst katlarında meydana gelen hasar görülüyor.

(3) Hey Twitter'da: "Marmaris mahkemesinde bilime savaş açtılar! Fiziği, adaletin yanına gömdüler! Askerlere, mermileriniz havada takla attı, havada geriye dönerek ters taraftan arabalara girdi dediler. Polisleri şehit eden turistleri öldürmek için ateş

Askerler otelde 20-25 dakika kaldıktan sonra polislerle çatışmadan oradan ayrılabilmek için arka taraftaki çıkıştan sahildeki kumsal bölgeye geçtiler. Ancak sayıları oldukça fazla olan özel harekât polisleri ve diğer polisler askerleri götürmek için alçalan helikopterlere yoğun ateş açtılar, alçalan helikopterler isabet aldı, helikopterdeki bir asker yaralandı. Helikopterler aşağıda bekleyen askerleri alamadan ayrılmak zorunda kaldılar. Askerler rahatlıkla bertaraf edebilecekleri polislerle karşılaşmamak için önce sahildeki bir villaya sığındılar. Aşağıdaki metin gerekçeli karardan. Bu olayı anlatıyor.

Helikopterlere binemeyen askerler yine havaya ateş açarak polislerin kendilerine yaşlaşmasını önlediler ve sahil yolunu kullanarak polislere kendilerini takip ettirmeden uzaklaştılar. 06.00 sularında dağa giden bir yolu kullanarak Marmaris’ten ayrıldılar.

Burada en önemli konulardan biri, askerlerin Erdoğan’ın korumalarıyla 03.45 sularında karşılaşmış olması ve bu ilk kısa çatışma esnasında ölüm veya yaralanma yaşanmamış olması. Diğer önemli konu ise askerlerin 04.20 sularında Casa De Maris otelinin önünde kendilerini bekleyen polislerle karşılaşması ve ikinci kez kısa bir çatışma yaşamaları ve bu defa da ölen veya yaralanan polis olmaması. Zaten iki çatışmanın süresi toplamda 10 dakikayı dahi bulmuyor.

Buraya kadar yaşanan olayları gösteren askerlerin olay-zaman çizelgesini bir kez daha görelim.

02.15 İzmir Çiğli’den üç helikopterle hareket

03.20 Marmaris’te Casa De Maris Otelinin arkasındaki bahçeye iniş, sahil yolundan yürüyüş

03.45 Askerleri öldürmek için düzen alan Erdoğan’ın korumalarıyla karşılaşma ve kısa çatışma

03.50 Erdoğan’ın korumalarının teslim olması ve sorgulanmaları

04.10 Erdoğan’ın ayrıldığından emin olan askerlerin sahil yolundan dönmeleri

04.20 Askerleri öldürmek için düzen alan polislerin Casa De Maris Oteli önünde askerlere ateş açması ve kısa çatışma

04.25 Askerlerin çatışmadan kaçınarak Casa De Maris Oteline girmeleri ve alt katına inmeleri

04.50 Askerlerin arka çıkıştan otelden ayrılmaları ve sahildeki villaya sığınmaları

05.00 Askerleri götürecek helikopterlerin isabet almaları ve ayrılmak zorunda kalmaları

06.00 Askerlerin dağ yolunu bularak Marmaris’ten ayrılmaları

Yazının başlangıcında Marmaris’te yaşanan gerçekleri anlamak için dedektif gibi bağlantılar kurmaya, yeni delillere ve ipuçlarına ulaşmaya gerek yok demiştim. Sebebi oldukça basit. Marmaris’te yaşanan olayları mahkemeye verilen tanık ifadelerine ve karara esas olan delillere göre olay-zaman çizelgesine dizince gerçekler ortaya çıkıyor.  Askerlerin Marmaris’te bulundukları zaman dilimi dışında yaşanan ne kadar öldürme, yaralama veya çatışma varsa bunları askerlerin yapmış olamayacağı, başkalarının yaptığı net olarak ortaya çıkıyor.

Birazdan bunu daha açık şekilde göreceğiz.

Şimdi yazının ikinci bölümünde Erdoğan’ın kasıtlı olarak geride bıraktığı koruma polislerinden Mehmet Çetin’in şehit edilmesi olayı anlatılacak.

(2 ve 3.bölümler müteakip günlerde yayınlanacaktır.)

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *