İhbarcı Binbaşı MİT’e Erdoğan’ın infaz edileceğini mi haber verdi?
15 Temmuz’la ilgili yapılan tüm incelemeler, mahkemelerde yapılan savunmalar hatta tanıkların ifadeleri bile herşeyin Recep Tayyip Erdoğan’ın bilgisi dâhilinde olduğunu ortaya koymaktadır. Kurmay Albay Osman KILIÇ da Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesin de yaptığı savunmasında herkesin bildiği gizli tanık Albay Esat ÖZORMANCIK’ ın 25 Nisan 2018 tarihinde Kara Havacılık davasındaki ifadesine de atıf ta bulunarak;
“Abdullah Kod sizde tanıyorsunuz Başkanım. 11 Haziran da Cumhurbaşkanına 1 saat 15 dakika boyunca brifing verip, brifing de çıkıp “Hulusi Akar darbe yapacak!” diyen benim diyor.”
Albay KILIÇ’ın mahkeme ifadesinde vurguladığı gibi; herkes Erdoğan’ın Başkan olmak için kumpas hazırladığının farkında, Erdoğan’a Hulusi AKAR’ın darbe yapacağı birçok kere söylenmiş. 4 tane uçak İzmir’de, Aydın Çıldır’da, Milas’ta ve Dalaman’da hazır bekletilmiş, kum yüklü kamyonlar hazırlanmış, AKP Teşkilatları hazırlanmış….Bütün bunların tek izahı 15 Temmuz’un Erdoğan’ın bilgisi dahilinde yapıldığıdır.
Ancak 15 Temmuz’da Erdoğan’ın farkına varmadığı en önemli hususun, kendisinin de kurbanlar listesinin olduğu… Erdoğan’ın haberi olmadığı tuzağın ipuçlarının 15 Temmuz olaylarından 8 saat önce MİT’e giderek darbe yapılacağını bildiren Binbaşı Osman KARACA olayında bulunabileceğini düşünüyorum.
Kara Havacılık Okul Komutanı Tuğgeneral Ünsal ÇOŞKUN’un (2) ifadesinden ihbardan sonra Binbaşı Osman Karaca’nın üzerine MİT tarafından kamera ve dinleme cihazı takılarak postacı koduyla Kara Havacılık Komutanlığına gönderildiğini; aniden birliğe gelen KKK Orgeneral Salih Zeki ÇOLAK’ın ve Orgeneral Yaşar GÜLER’in Binbaşı Osman KARACA ile hiç görüşmediklerini öğreniyoruz.
Gerçekten ihbarcı Binbaşı Osman KARACA MİT’e ne ihbarında bulundu ki, bir anda Hakan FİDAN telaşlanıp önce yardımcısını gönderip daha sonra bizzat kendisi Genelkurmay Başkanı Hulusi AKAR’ın yanına gitmek zorunda kalıyor. Madem her şey Erdoğan’ın bilgisinde ve MİT kontrolünde oluyordu, bu telaşın sebebi neydi? Eski Başbakan Binali YILDIRIM’ın en sevmediği proje olan 15 Temmuz’da hangi aksilik olmuştu?
Aslında bu sorunun cevabını da itiraf etmeliyim ki Albay KILIÇ’ın ifadesini okuyunca buldum. Albay KILIÇ savunmasında Yeniçağ Gazetesi yazarlarından Ahmet TAKAN’ın 10 Ağustos 2016 tarihli “Eniştem” değilmiş! (2) başlıklı yazısından alıntı yaparak;
“Bir siyasi lider 15 Temmuz’da saat 18.30’da Cumhurbaşkanını arayarak darbeyi haber verdiğini, kendisi ile işbirliği yapıp karşı koyacaklarını; ayrıca Erdoğan’a, MİT’teki hareketlilikten bahsediyor. MİT Müsteşarının Genelkurmay Başkanlığında toplantıda olduğunu söylüyor. HAKAN FİDAN’IN NİYE GENELKURMAY BAŞKANINA GİTTİĞİNİ O ANDA ELİNDEKİ BİLGİLERİ SIRALIYOR. Başkanım bunun saati 15 Temmuz saat 18.30, yaverinize dikkat edin diyor.”.
Herkes tiyatrodaki rolünü iyice öğrenmiş ona göre oynarken Osman KARACA’nın ihbarı başta MİT Müsteşarı Hakan FİDAN’ı ve Genelkurmay Başkanı Hulusi AKAR’ı telaşlandırıyor. MİT Osman KARACA’nın üzerine kamera ve dinleme cihazı takarak birliğine gönderiyor; Hulusi Akar’da Salih Zeki Çolak ve Yaşar Güler’i Kara Havacılık Okulu’na yani Osman KARACA’nın birliğine göndererek denetleme adı altında birlikten her hangi bir bilgi çıkmamasını sağlamaya çalışıyorlar. Kuvvetle muhtemel Osman KARACA farkına varmadan tiyatro içindeki kumpası MİT’e haber veriyor. Bu ihbar sonrası Hakan FİDAN önce yardımcısını Genelkurmay Karargâhı’na gönderiyor, daha sonra bizzat kendisi gidiyor. AKAR ve FİDAN yeni duruma göre planda değişiklik yaparak olayın deşifre olmasını önlemek için kalkışmayı daha erken bir saate alıyorlar. Ancak Erdoğan 15 Temmuz tiyatrosunda kendisinin de öldürülmesinin planlandığını Ahmet TAKAN’ın “Eniştem” değilmiş! (3) başlıklı yazısında belirttiği bir siyasi liderden saat 18.30 da öğrenince tiyatroda kendi rolünde değişikliğe giderek öldürülmekten kurtuluyor.
15 Temmuz tiyatrosundaki Erdoğan’a kurulan tuzak ne idi? İzmir Çiğli’den hareket eden Gökhan Sönmezateş’in Timi Marmaris’e gelmeden 3 saat önce Antalya’dan kalkan 3 esrarengiz Helikopter… Bu helikopterler Marmaris’teki oteller bölgesinde yere ateş açıyorlar, personel indiriyor. Sonra Okluk Koyuna Cumhurbaşkanı tesislerine gidip orada da yere ateş açıyorlar. Yeni Şafak gazetesinin haberine göre 3 helikopterle gelen bu tim, ATA uçağı İzmir’den havalanıp 00.40 sularında Dalaman Havalimanı’na indiğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı almayı planlıyordu.(4) Saat 02.00 da ise Milas’a gidip iniyorlar. Bu 3 helikopterle gelenler Erdoğan’ı arıyorlar ama bulamıyorlar; çünkü Erdoğan siyasi liderden gelen telefon sonrası tiyatrodaki rolünü değiştiriyor. Konuyla ilgili detayları öğrenmek isteyenler youtube da muhtelif videolardan (15 Temmuz Marmaris Gerçekleri) izleyebilirler. Eğer Antalya’dan kalkan 3 helikopterle gelenler Erdoğan’ı bulup öldürselerdi, muhtemelen suçu Hulusi AKAR’ın sürekli geciktirdiği Gökhan Sönmezateş’in Çiğli’den hareket eden Özel Harekât Tim’inin üzerine yıkacaklardı.
Albay KILIÇ savunmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Dalaman’da uçağa binişi ve Atatürk Havalimanı’na inişiyle ilgili hiçbir kamera kaydının olmamasının, eldeki mevcut belgelere bakıldığında Cumhurbaşkanın Marmaris’ten ayrılma zamanı konusunda ciddi çelişkiler olduğunu vurguladıktan sonra;
“Bunlar hiçbir uçağa uymamaktadır. Sağladığı avantajları, emniyeti gizlilik durumu göz önüne alınırsa Başkanım helikopterle ayrılmış olma ihtimali yüksek görülmektedir.” Bu helikopterin Emniyet genel Müdürlüğü’ne ait S92 olabileceğini vurguladıktan sonra “Başkanım resmi söylem Cumhurbaşkanın Marmaris’ten 01.15 ayrıldı demesine rağmen gerçekler bize diyor ki Cumhurbaşkanı Marmaris’ten 23.00 civarında ayrıldı.” diyerek savunmasını tamamladı.
Erdoğan 15 Temmuz’dan sonra kendisini tiyatro içinde kumpas kurarak öldürtmeye çalışanları bulmak için Bakan Mustafa VARANK ve Genelkurmay İstihbarat Başkanı Tümgeneral Ali Serin’i görevlendirdi. Ancak bir sonuç çıkmadığı gibi Marmaris davasındaki 45 tanığın bu 3 helikopterle ilgili beyanları olmasına, Gökhan SÖNMEZATEŞ ekibinin gelmesinden yaklaşık 2 saat önce çatışmalar olduğu belgelenmesine rağmen bu olayın üzeri kapatıldı.
Sonuç olarak Fatma Sibel Yüksek’in “Recep Tayyip Erdoğan’ın Darbe ile Başkan Olma Umudu” başlıklı yazısında ima ettiği gibi Erdoğan başkan olmak için tiyatro senaryosu yazarken Hulusi Akar ve Hakan Fidan’ın aynı senaryo içinde Erdoğan’a bir sürpriz hazırladıklarını değerlendiriyorum. Hulusi AKAR ve Hakan Fidan’ı telaşlandıran ihbarı yapan Binbaşı Osman KARACA’ya ne oldu? Tabii ki MİT mensubu yapılarak mahkemelere ifadeye çağrılması engellendi…
1. Kara Havacılık Okul Komutanı Tuğgeneral Ünsal ÇOŞKUN’un 24/01/2019 17. Ağır Ceza Mahkemesinde 2017/109 Esas sayılı dosyası kapsamında verdiği ifadesi
2. https://www.yenicaggazetesi.com.tr/yazi-arsivi-389801h.htm
3. https://www.yenicaggazetesi.com.tr/yazi-arsivi-389801h.htm