15 Temmuz Türk Telekom Davası ve Yargının Kendisiyle Çelişkisi
15 Temmuz Sözde darbe girişimi davaları kapsamında, “Türk Telekom binasının işgal edilmesi” iddiası ile Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Kara Harp Okulu SUTASAK Eğitiminde bulunan askeri ögrenciler hakkında verilen hukuksuz karar, Yargıtay 16.Ceza Dairesi tarafından da hukuka aykırı olarak onandı.
15 Temmuz 2016 günü kendilerine “ülkenin durumunun tehlikede olduğu, kendilerine bir yeri emniyet altına alma görevinin verildiği ve polisle beraber hareket edileceği” şeklinde verilen emre itaat ederek Türk Telekom binasına giden 27 Kara Harp Okulu Sutasak öğrencisi, müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet cezaları ile cezalandırıldı.
Nitekim İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ne davaları görülen ve Nisan 2018’de müebbet hapis cezasına çarptırılan Hava Harp Okulu öğrencileri de Türk Telekom davasında yargılanan askeri öğrenciler ile benzer hukuksuzluğa maruz kaldılar.
Darbe yapmaya kalkıştıkları iddiasıyla yargılananan diğer bir öğrenci grubu olan Kara Harp Okulu öğrencileri hakkında ise, Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “Askeri öğrenci” olarak tanımlandığı, yaşanan olayları anlama, değerlendirme ve buna karşı karar alma hususundaki tecrübe, rütbe ve bilgi düzeylerinin değerlendirilerek TCK’nın 30/4. Maddesinde düzenlenen işlediği fiilin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düştüklerinin kabulü ile “Beraat” kararı verildi.
Her üç askeri öğrenci grubu kendilerine verilen emir gereği, bulundukları bölgelerde ‘hukuka aykırı hiç bir fiil de bulunmadıkları kamera kayıtları ve tanık ifadeleri ile sabit olmasına, “verilen emirlerin benzer olduğu, emirlerin hukuka aykırılık teşkil etmediği, askeri öğrencilerin yaşanan olayları anlama, değerlendirme ve buna karşı karar alma hususundaki tecrübe, rütbe ve bilgi düzeyleri ile hukuka aykırı olarak herhangi bir fiili davranışta bulunmamalarına rağmen haklarında farklı yargı organları tarafından farklı hükümlerin verilmesi Türkiye’de yargı organlarının içinde bulunduğu çelişkiyi, bu çelişki de yargı mensuplarının siyasi, politik ve ideolojik çıkarlarına göre hüküm oluşturduklarını göstermektedir.
TSK İç Hizmet Kanunu Madde 14 “…ast, amirlerine mutlak surette itaate ve kanun ve nizamlarda gösterilen hallerde de üstlerine mutlak itaate mecburdur.” Askerliğin temel müeyyidelerinin düzenlendiği söz konusu Kanun ile “Mutlak İtaat” kavramıın önemi vurgulanmış, Askeri Ceza Kanunu ve Türk Ceza Kanunu ilgili maddeleri ile ‘emir, emrin hukuka uygunluğu yada aykırılığı, emrin hukuka aykırılığı durumunda emir verenin ve itaat eden cezai yükümlülüğü vb.’ durumlar açık bir şekilde irdelenmiştir.
Söz konusu dönem itibariyle ülkede terör saldırıları meydana gelmekte çeşitli il ve ilçelerde güvenlik güçleri tarafından terör operasyonları yapılmakta, ülke kaotik bir süreçten geçmekte ve istihbarat birimlerinin elde ettiği bilgiler ışığında büyük metropollerde terör saldırıları beklenmektedir. Ülkenin bu durumu göz önüne alındığında üç ayrı öğrenci grubuna da verilen söz konusu emirlerin kanuna aykırılık teşkil etmediği ve askeri öğrencilerin verilen emirlere itaat etmek dışında başka alternatiflerinin olmadığı mevcut hukuki mevzuatlar ve ortaya konulan hukuki görüşler ışığında aşikardır.
Sonuç olarak, birer tutsak olarak özgürlükleri ellerinden alınmış Kara Harp Okulu öğrencileri ile Hava Harp Okulu öğrencilerinin öncelikli olarak tahliye edilmeleri ve haklarında iddia edilen suçlardan beraat ettirilmeleri hukukun ve adaletin gereğidir.