15 Temmuz Marmaris’te Bir Başka Yaşandı
BAYBARS ZENGİN
Merhaba!
15 Temmuz’da yaşananlara bir nebze ışık tutabilmek için buradayım. İlk yazı dizisi Marmaris’te yaşananlarla ilgili olacak.
O gün tüm Türkiye’de karmaşa, endişe ve belirsizlik hakimdi. Ancak Marmaris’te yaşananlar öyle değil. Kimin açısından? diye sorabilirsiniz. Kestirmeden söyleyeyim. Bize darbe yapıldı! diyenler açısından.
15 Temmuz’da yaşananlar dava süreçleri başlayıncaya kadar benim açımdan da gizemini koruyordu. Ama ne zaman ki duruşmalar başladı, savunmalar medyaya konu oldu ve asıl önemlisi iddianamelere, mahkeme kayıtlarına ulaşma olanağım oldu, önce zihnimdeki soru işaretleri netleşti, sonra mantıklı ve tutarlı yanıtlar sorularımla eşleşti.
Öne çıkan sorularım şunlardı:
- Gücü elinde tutanların her anlattığı doğru mu?
- Neden 15 Temmuz sürekli bir propaganda aracı gibi işleniyor?
- Neden yaşananlar şeffaf şekilde halkla paylaşılmıyor, iktidardaki aktörler yaşadıklarını gözlerimizin içine bakarak tane tane anlatmıyor?
Marmaris’te yaşananlar, başlangıçta bana çözülmesi en zor konular gibi geliyordu. Ne duruşmalarla ilgili haberler ne de komünist bir ülkedeki parti propagandasını andıran söylemler ne olduğunu anlamama yardımcı oluyordu. Bu böyle sürüp gitti ta ki sanık askerlerin savunmalarını, duruşma kayıtlarını, dava dosyasındaki delilleri, raporları ve mahkemenin gerekçeli kararını görünceye kadar. Bunları okudukça, inceledikçe, Marmaris’te yaşananlarla ilgili beni meşgul eden sorularım yavaş yavaş cevaplarını bulmaya başladı.
İşte yanıtlarını büyük ölçüde bulan Marmaris’le ilgili sorularım:
- Marmaris’te olanlar 15 Temmuz’un en önemli kısmını oluştururken neden şeffaf şekilde halkla paylaşılmıyor?
- MİT 15 Temmuz’un ve özellikle Marmaris’te yaşananların neresinde?
- Marmaris’e giden askerlere görevi veren en yüksek rütbeli asker kimdi?
- Erdoğan’ın hayatı gerçekten riske girdi mi?
- Marmaris’te saat saat, dakika dakika ne oldu?
Bu soruların cevapları artık benim için bir sır değil. Bu yazı dizisinde ulaşabildiğim yanıtları sizlerle paylaşacağım. Kuracağım hemen her cümle, ortaya koyacağım her tespit devlet yetkililerinin açıklamalarına, mahkeme kayıtlarına, resmi raporlara ve adli makamların ellerindeki somut delillere dayanacak.
Amacım etkilemek değil, açıklamak; yaşananları eğmek bükmek değil, olduğu gibi vermek.
Başlıyoruz!